hangi birini anlatayım diye isyan ettiğim konu.
hayallerimizi alıyor deyip en acısını söyleyeyim yeter. "çiçek böcek, toz toprak. hakem olcam ben, astronot olcam, doktor olcam mikropları dövcem ben." den "kpps'den iyi kötü puan alıp memuriyet kazanayım yeter." demeye mecbur bırakıyor hayat bizi, sistemininde adaletininde her yerine her şeyi diyebilirim şu an. "ee format?" ağır tahrik var hocam, insan insana bu kadar acımasız sorular sormaz. lanet olsun hayata!
Elimizden kayıp gidenleri hayata suç atarak çıkaramayız. Hayat fırsatlar veriyor bazen vermiyor ama genel olarak biz götlük yapıyoruz olay bu.
2
+
-entiri.verilen_downvote
Adamın birisi çok sevdiği, hayatındaki tek arkadaşı olan köpeği ile birlikte kendisini eve kilitler. Birkaç hafta köpeğini aç bırakır, sadece yasatacak kadar yedirir. sonra bir kutu ilaç içip intihar eder.
Köpek başlarda sahibini uyuyor zanneder, yemek vermesi için onu uyandırmaya çabalar ama bir tepki alamaz. Cansız beden günlerce salonun ortasında sırtüstü yatar halde durur. Durumun gerçekliğini anlayan Köpek başlarda cesedin yüzünü şefkatle yalar, Başını sürter, sahibine olan sevgisi onu aglatır. Bu üzüntüsü geçmez ama birkaç gün sonra evin içinde yiyecek arayıp bulamaz. Yardım için susmadan havlar, evin içinde koşturur ama nafile gelen giden kimse olmaz.
Çaresiz köpek hayatta kalmak için cesedi yemek zorundadır ve öyle de yapar. Hem yer hem ağlar hem yer hem ağlar.. olayda daha sonra adamın randevulaştıgı birisi gelip köpegi kurtarıyordu.
Olayda en dikkat çeken yer köpek, sahibi yerken cesedin önce yüzünü yemeye başlamıştı.
Köpek sahibin önce yüzünü yemişti çünkü yerken onu tanımak, başkalarından ayırt etmek istemiyordu. Cesedi ne kadar sıradanlaştır, ötekileştirse yerken o kadar az üzülecegine inanıyordu.
Hayatta bu köpek gibidir, bizi yemeden önce bizden ufak ufak parçalar alır, karakterimizi alır, prensiplerimizi alır, sevdiklerimizi alır, hislerimizi alır... kısacası bizi biz yapan ne varsa önce onları alır bizden.
Sonra Birgün salonda bir başına oturup duvar saatinin sesini dinlerken bir bakmışız ki çok sevdiğimiz hayatımız bizi çiğnemeden yutmuş.
2
+
-entiri.verilen_downvote
En kötüsü umuttur sanırım. Umudunuzu elinizden alırsa geriye sizden bir şey kalmaz.
3
+
-entiri.verilen_downvote
masumiyetimizi...
eskiye baktığım zaman masumduk gibi geliyor. sadece çocukluk anlamında değil bu içimizde kötü duygular beslemiyorduk.
en basitinden ofiste sevmediğim kişiye pislik olsun diye aynı bardakla ikinci çayı içmiyorum nerdeyse. önceden 'sana ne yapılırsa yapılsın sen yapma' diyordum kendime şimdi alttan alta bir şekilde karşılık verme çabasındayım. önceden yapılanı yine unutmazdım ama böyle küçük bile olsa karşılık verme çabasına girmezdim allahından bul deyip geçerdim ama şimdi allhından bulsun ama bende göreyim içim soğusun modundayım. son birkaç gündür bunu çok fazla hem içimden geçirip hem dile getiriyorum.